Hz. İsa’nın Doğumu
Allah, Kuran’da Hz. İsa’nın doğumundan ölümüne
kadar her konuda, diğer insanlardan büyük farklılıklar gösterdiğine
dikkat çekmiştir. Herşeyden önce Hz. İsa, bilinen sebeplerin dışında bir
yaratılışla doğmuş ve babasız olarak dünyaya gelmiştir. Allah, o
doğmadan önce, birçok özelliğini ve onu insanlar için bir Mesih olarak
gönderdiğini melekleri aracılığıyla annesi Hz. Meryem’e bildirmiştir.
Hz. İsa’nın bu seçkin özelliklerinden biri, “Allah’ın kelimesi” olarak
sıfatlandırılmış olmasıdır:
… Meryem oğlu Mesih İsa, ancak Allah’ın elçisi ve
kelimesidir. Onu (‘ol’ kelimesini) Meryem’e yöneltmiştir ve O’ndan bir
ruhtur… (Nisa Suresi, 171)
Hani Melekler, dediler ki: “Meryem, doğrusu Allah
Kendi’nden bir kelimeyi sana müjdelemektedir. Onun adı Meryem oğlu İsa
Mesih’tir. O, dünyada ve ahirette ‘seçkin, onurlu, saygındır’ ve
(Allah’a) yakın kılınanlardandır… (Al-i İmran Suresi, 45)
Kuran’da “Allah’ın kelimesi” ifadesi yalnızca Hz. İsa
için kullanılmıştır. Allah, Hz. İsa henüz dünyaya gelmeden onun ismini
bildirmiştir. Allah Kendi’nden bir kelime olarak Hz. İsa’ya “İsa Mesih”
ismini vermiştir. Bu, Hz. İsa’nın diğer insanlardan daha farklı bir
yaratılışla yaratıldığının ifadelerinden biridir.
Allah, hamileliği ve Hz. İsa’nın doğumu aşamasında
Hz. Meryem’i her açıdan en güzel şekilde desteklemiş, ona yol
göstermiştir. Allah kavminden uzakta, tek başına gerçekleşen bu hayati
olayda, hiçbir tecrübesi olmayan ve bir yardımcısı da bulunmayan Hz.
Meryem için ortamı uygun kılmış ve doğum sorunsuz bir şekilde
gerçekleşmiştir. Hz. Meryem Allah’ın yardımıyla bu zor işi tek başına
gerçekleştirebilmiştir. Allah Hz. Meryem’e olan bu nimetini Kuran’da
şöyle bildirmektedir:
Derken doğum sancısı onu bir hurma dalına sürükledi.
Dedi ki: “Keşke bundan önce ölseydim de, hafızalardan silinip
unutuluverseydim.” Altından (bir ses) ona seslendi: “Hüzne kapılma,
Rabbin senin alt (yan)ında bir ark kılmıştır. Hurma dalını kendine doğru
salla, üzerine henüz oluşmuş-taze hurma dökülüversin. Artık, ye, iç,
gözün aydın olsun. Eğer herhangi bir beşer görecek olursan, de ki: “Ben
Rahman (olan Allah) a oruç adadım, bugün hiç kimseyle konuşmayacağım.
(Meryem Suresi, 23-26)
Ayetlerde de görüldüğü gibi Allah vahyi ile Hz.
Meryem’e yardımını iletmiş, hüzne kapılmamasını, alt yanında onun için
bir su arkı kıldığını bildirmiştir. İhtiyaç duyduğu her konuda yapması
gereken herşeyi bildirerek ona yardım etmiş ve doğumun en iyi şekilde
gerçekleşmesini sağlamıştır. Allah’ın Hz. Meryem üzerindeki rahmeti ve
koruması doğum olayında tüm açıklığıyla görülmektedir. (Detaylı bilgi
için Bkz. Örnek Müslüman Kadın: Hazreti Meryem, Harun Yahya, Mart 2003,
Araştırma Yayıncılık)
|
İncil’de Hz. İsa’nın Beytüllahim’de doğduğu bildirilir. Bu nedenle de Hıristiyanlar bu şehri kutsal kabul ederler. |
Hz. Meryem, daha önce çekilmiş olduğu ıssız bölgeden
Hz. İsa ile birlikte kavminin yanına geldiğinde, onlar, sadece zan ve
tahmin üzerine Hz. Meryem’e karşı birtakım çirkin iftiralarda
bulunmuşlardır. Oysa iftiralarda bulunan bu kavmin bireyleri, Hz.
Meryem’i tanıyor, hem onun, hem de İmran ailesinin ne kadar Allah’a
bağlı, dindar ve iffetlerine düşkün insanlar olduklarını çok iyi
biliyorlardı. Gerçekte Hz. İsa’nın dünyaya geliş şekli, Allah’ın Hz.
Meryem’in kavmine gösterdiği büyük bir mucize, Allah’ın varlığına
ilişkin önemli bir delildir. Ancak Hz. Meryem’in etrafındakiler bu
durumu anlayamamış, onun hakkında gerçek dışı bazı ithamlarda bulunarak
ona çirkin bir iftira atmaya çalışmışlardır:
Böylece onu taşıyarak kavmine geldi. Dediler ki: “Ey
Meryem sen gerçekten şaşırtıcı bir şey yaptın. Ey Harun’un kız kardeşi
senin baban kötü bir kişi değildi ve annen de azgın utanmaz (bir kadın)
değildi. (Meryem Suresi, 27-28)
Hz. Meryem ise gerçekte bu çirkin suçlama ve
iftiralar ile deneniyordu. Allah’a son derece bağlı ve iffetine düşkün
bir insana bu yönde bir iftira atılması, Allah’ın onun için yarattığı
bir imtihandır. Bu durum karşısında Hz. Meryem hemen Allah’a sığınmış ve
onların bu iftiralarına karşı Allah’ın kendisine yardım edeceğini
bilerek tevekkül etmiştir. O yardımı ve desteği yalnızca Allah’tan
beklemiş ve her defasında da Allah’ın geniş fazlı ve rahmetiyle karşılık
görmüştür.
Allah zor durumda olan bu seçkin kuluna yine bir
mucizeyle yardım etmiş ve kavmi kendisi ile konuşmak istediğinde
susmasını ve suçlamalarda bulunanlara Hz. İsa’yı işaret etmesini
bildirmiştir. Allah’ın Hz.Meryem’e bildirdiği bu emri Kuran’da şu
şekilde bildirilir:
Eğer herhangi bir beşer görecek olursan, de ki: “Ben
Rahman (olan Allah)a oruç adadım, bugün hiç kimseyle konuşmayacağım.”
(Meryem Suresi, 26)
Allah, Hz. Meryem’e Hz. İsa’nın doğumunu müjdelediği
zaman, onun henüz beşikteki bir bebekken konuşacağını da haber vermişti.
İşte o mucize, bu zor anında Hz. Meryem’e Rabbimiz’den çok büyük bir
destek olmuştur:
Beşikte de, yetişkinliğinde de insanlarla konuşacaktır. Ve O salihlerdendir. (Al-i İmran Suresi, 46)
Allah Hz. Meryem’in yapacağı açıklamayı mucizevi bir
şekilde Hz. İsa’ya yaptırmıştır. Böylece, hem Hz. Meryem’i atılan
iftiralardan temize çıkarmış, hem de bir mucize ile Hz. İsa’nın
elçiliğini İsrailoğullarına müjdelemiştir:
Bunun üzerine ona (çocuğa) işaret etti. Dediler ki:
“Henüz beşikte olan bir çocukla biz nasıl konuşabiliriz?” (İsa) Dedi ki:
“Şüphesiz ben Allah’ın kuluyum. (Allah) Bana kitabı verdi ve beni
peygamber kıldı. Nerede olursam (olayım) beni kutlu kıldı ve hayat
sürdüğüm müddetçe bana namazı ve zekatı vasiyet (emr) etti. Anneme
itaati de. Ve beni mutsuz bir zorba kılmadı. Selam üzerimedir; doğduğum
gün öleceğim gün ve diri olarak yeniden-kaldırılacağım gün de.” (Meryem
Suresi, 29-33)
Hz. İsa Allah’ın kulu olduğunu, kendisine kitap
verildiğini ve yetişkin olunca insanlara tebliğ yapmakla görevli bir
peygamber olduğunu, Allah için namaz kılıp zekat vermesi gerektiğini,
annesi Hz. Meryem’e saygılı olup sözünü dinlemesi gerektiğini, öleceğini
ve kıyamet günü diriltileceğini de bilmektedir.
Bu durum İsrailoğullarına olağanüstü bir gerçekle
karşı karşıya olduklarını; bekledikleri Mesih’in dünyaya geldiğini
kanıtlamıştır. Allah şu şekilde bildirmektedir:
Irzını koruyan (Meryem); Biz ona Kendi ruhumuzdan üfledik, onu ve çocuğunu insanlığa bir ayet kıldık. (Enbiya Suresi, 91)
Ayetlerde İsrailoğullarına bir haber daha
verilmektedir: kendilerine gösterilen tüm mucizevi olaylara rağmen, Hz.
Meryem’e iftirada bulunmayı sürdüren kimseler için büyük bir azap. (Nisa
Suresi, 156-157)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder